Depremin ardından Deprem Uzmanı İTÜ Maden Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan dikkat çeken değerlendirmeler geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre saat 05:36'da merkez üssü Yalova Çınarcık olan 4.3 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Depremin yerin 7.7 kilometre altında gerçekleştiği belirtildi.

Depremin ardından Deprem Uzmanı İTÜ Maden Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan dikkat çeken değerlendirmeler geldi.

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya hesabından yayımladığı “Çınarcık depremi m4,3 büyük depremin belirteci mi?” başlıklı yazısında, “30 Kasım 2018, Cuma, 05.36’da Yalova ili, Çınarcık, Esenköy’de M4,1 büyüklüğünde bir deprem, 6,5 km odak derinliğinde oldu. Bu bölgede yapı niteliği M6,5 büyüklüğündeki depremlere kadar dayanıklı olduğundan çatlaklar dışında yıkıcı, ya da ölümcül olmadı” ifadelerini kullandı.

“ARTÇI DEPREMLERİN İSTANBUL İLE TEKİRDAĞ’I SARMASI BEKLENİR”

Merak edilen “Depremin Nedeni?” sorusunu Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, şöyle yanıtladı:

“1999 Gölcük M7,5 büyüklüğündeki depremle, 180 km boyunca bir kırılma görülmüştü. Bu depremle Kuzey Anadolu Kırığı(KAK), biri Armutlu Kolu, diğeri Trakya Kolu olmak üzere iki ana dala bölünmüştü. Bu durumda, Marmara’da deprem Armutlu dalında mı, yoksa Trakya dalında mı olacaktır kuşkusu doğmuştu. Trakya dalı, biri Çiftliköy’den Bostancı’ya doğru kırılırken, biri Yalova’dan Avcılar’da doğru kırılarak İstanbul Adalarını iki çatal arasına kıstırmıştı. Bostancı Çatalı, Bostancı’da bitmişti. Eğer sürse Fenerbahçe Burnunu geçerek, Haliç’e doğru girmesi beklenir, Sirkeci, Eminönü, Eyüp’te yıkıcı olurdu.

Avcılar Çatalı ise, İstanbul Adalarının yaklaşık 15-20 km batısından, Çınarcık Çukurunun yarlı, doğu kıyısı boyunca Yassıada hizasına dek kırmıştı. Daha öteye kırmamasının nedeni, Boğaziçi altında mağmanın 2 km yükselerek, yaklaşık 28 km kalınlığındaki İstanbul kabuğunun direncini arttırmış olmasıdır. Günümüzde yüklenme, Yassıada hizasından başlayıp, Küçükçekmece önüne doğru sürmektedir.

Yer kabuğunun işleyiş özelliğine göre Trakya Dalı; doğuda İstanbul Kolu, batıda da Tekirdağ kolu olarak ikiye ayrılmaktadır. İstanbul kolunda, basıncın olasılıkla en yüksek olduğu yer, 7 ile 10 km derindeki, (ileride olası deprem odağı), Küçükçekmece ile Sivriada arasıdır. Burada beklenen deprem büyüklüğü M6,4-M6,7 arasıdır. Bu deprem deniz kıyısından 20 ile 25 km güneyde, deniz içinde olacaktır. Tekirdağ kolunun olası odağı ise Marmara Ereğlisi’nin 10 km açığında 7 ile 10 km derinde granit katmanı içinde, sağ atımlı olarak, M7,0 ile M7,2 büyüklüğünde olacaktır. Her iki deprem de, tek bir deprem olmayıp içinde en az 3 ile dört ardışık depremi biriktirecek, sonra boşaltacaktır. Trakya Kolundaki ana depremden sonra artçı depremlerin İstanbul ile Tekirdağ’ı en az 2 ile 3 yıl aralıklarla sarması beklenir.”

“EN OLASI ARALIK 2040-2050 ARASIDIR”

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Güney Marmara’da bugün üzerinde M4,1’lik deprem olan Armutlu Dalı söz konusu olduğunda, burada da bir deprem yapmak üzere yüklenmektedir” diyerek şöyle devam etti:

“Bugün ki deprem, bu yüklenmenin bir belirtisidir. İleride Armutlu kolunda, İmralı Adası ile Gemlik Körfezi girişinde 7 ile 10 km derinde M6,3 ile M6,6 büyüklüğünde bir deprem olacaktır. Bu deprem Çınarcık, Esenköy’den başlayıp, Mudanya önünden geçerek, İmralı Adası’ndan, Bandırma’ya yönelecektir. Bu deprem Yalova, Bursa, Balıkesir ile Çanakkale, İstanbul illerini etkileyecektir.

Söz konusu depremlerin olabilmesi için kırılma direncinin 6 milyar giga tonu aşması gerekir. Bu nedenle, deprem için beklenen en erken eşik yıl 2033, en olası aralık 2040-2050 arasıdır. Bu depremin, 2075 ile 2150 yılına dek gecikmesi şaşırtıcı olmaz.

Büyük depremler oluncaya dek, M3,5 ile M5,8 arasında öncü depremler olacaktır.”

Yorumlar