Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün; “İstanbul’da istediğimiz kentsel değişikliği yapamadık bunun hızlandırılması için devletin seferber olması gerekiyor” dedi.Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Eylül ayı ikinci oturumunda söz alan Başkan Akgün, 1999 depreminden sonra istenilen mesafenin kat edilemediğini hatırlatarak; “İstanbul için en büyük tehdit depremdir. Marmara’yı, İstanbul’u hatta Türkiye’yi etkileyecek ciddi bir deprem tehdidi ile karşı karşıyayız. Bu konuda yapılan her öneri kutsaldır sonuçta insanın canı ile ilgilidir” diye söyledi.
“4 kat plan verildi 40 kat yapıldı”
Kıraç ve Esenyurt’un bazı kısımlarının plan çalışmalarını kendilerinin yaptığını hatırlatan Akgün; “Haramidere’ye doğru inerken sağlı sollu aktif kaymalar var. Bakırköy formasyonuna benzer bir arazidir. Bu nedenle deniz tarafı imara kapatıldı. Haramidere tarafından Beylikdüzü’ne kadar olan kısımlarda tehlike olduğundan ötürü Ankara raporlarına göre imar yüksekliği konusunda tedbirler aldık. 4-5 katı geçmemesi gerekir diye tavsiyelerde bulunulmuştu. Fakat 2005’lerden sonra 4-5 kat diye önerilen bölgelerde, ülkenin bu işle sorumlu otoriteleri hiçe sayılmış ve binalar 40-50 kata kadar çıkmıştır. Bazı binalar yapılırken dahi çöktü. Kıraç bölgesinde dere var. O bölgede yapılaşmayla ilgili bir plan çalışmamız olmuştur. Tam Bakırköy formasyonudur. Kireç taşından oluşur ve dereye doğru kayma vardır. Bize 2-4 kat plan verildi ama, o bölge bizden Esenyurt’a geçtikten sonra 40 kat olmuştur” dedi.
“Hepimizin yüzü kızarır” Bu yapılanları siyasi yolla değerlendirmenin son derece yanlış bir yola girmek olduğuna dikkat çeken Başkan Akgün; “İstanbul’un geleceğini daha iyi planlamak hem bizim hem de Ankara’nın en önemli bir görevidir. Büyükçekmece’de 2-3 katı geçmemesi gereken yerde seçimlerden 1 sene önce Kumburgaz’da tamamı 3 kat olan yere 33 kat ruhsat verilmiştir. Bakan Mehmet Özhaseki ve benim bizzat davam sonucunda 3 kata indirildi. İstanbul dünya kentidir. Şehir yönetimini burası yapar ama bugüne kadar İstanbul’u imar açısından nasıl yönettik sorusunu masaya yatırırsak hepimizin yüzü kızarır. Ben, İstanbul dışındaki yerler beni ilgilendirmez diyemem, her yer bizi ilgilendirir. İstanbul’un tamamı adalete, hukuka özellikle de bilimsel verilere göre korunup planlanmalıdır. 1994’ten beri mecliste bunları savunuyorum. Büyükçekmece depremden sonra atak davranıp imar planlarını Ankara’yla beraber düzenleyip en sert tedbirler alan ilçedir. İstanbul için en büyük tehdit depremdir. Marmara’yı, İstanbul’u hatta Türkiye’yi etkileyecek ciddi bir deprem tehdidi ile karşı karşıyayız. Bu konuda yapılan her öneri kutsaldır sonuçta insanın canı ile ilgilidir” diye açıklama yaptı |
324 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |