*Partizanlık yapmayacağım. Adam kayırmayacağım. Rant çevresine boyun eğmeyeceğim. İnsanların ekmeğiyle oynamayacağım. Parti gömleğimi çıkarıp Silivri’nin başkanı olacağım…
*Kimsenin kimseden üstün olmadığı; dini, dili, ırkı ne olursa olsun herkesi kucaklayacağım. Silivri’nin huzurunu gönül belediyeciliği ile birleştireceğim…
*Şeffaf belediyecilikle, herkese kapımız açık olacak. Herkes kolayca girebilecek. Gönlümüzün kapısının da, herkese açık olacağı bir belediyecilik anlayışıyla, sizlerle kucaklaşarak elimi uzattım. Elimi havada bırakmayın…
Evet; Volan Yılmaz, yukarıdaki tatlı ve kulağa hoş gelen sözleri söylemişti. Silivri halkı da, Yılmaz’ın elini tuttu bırakmayarak Silivri’ye başkan yaptı. Peki ne oldu:
O allı, pullu, süslü sözler uçtu havda kaldı. Özellikle; “Herkesi kucaklayacağım. Silivri’nin huzurunu gönül belediyeciliği ile birleştireceğim” diyor ya, bazı gönülleri bilmem ama; bir eğitimci ve gazeteci olarak, geçmişi ve ahdi vefayı, herhalde Vefa gibi semt sayarak doğrusu; gönlümü de, kalbimi de kırdı. 15 ay oldu, ben ve bazı Silivri’de yayın yapan gazete ve gazeteciler basın toplantısına çağırılmıyoruz. Demek ki:
“Gönülleri kırma belediyeciliği, elleri havada bırakma belediyeciliği” de oluyormuş…