Av. Burhan Karal: Eğer askerlik mesleğimle ilgili hayallerim yıkılmasaydı, avukat olmayacaktım. Ancak; şimdi şunu söyleyebilirim, dünyaya elli kere de gelsem her seferinde avukat olmak isterim.Büyükçekmece ve bölgemizde gerek hukukçu, gerekse siyasetçi olarak tanınan, bu alanlarda da, oldukça başarılı mücadele veren Avukat Burhan Karal ile, gazetemiz “Bizim Yaşam ve wwwbizimyasam.org”Genel Yayın Yönetmeni Halil Erem Yerli bir röportaj yaptı. Çok önemli konuları içeren işte o röportaj: *Sayın Burhan Karal, klasik bir sorudur; ben, Büyükçekmeceli ve yöre sizi çok iyi tanıyoruz. Tanımayanlar için kısaca; Burhan Karal kimdir? -Burhan Karal: Sakarya Akyazı 1955 doğumluyum, ilk ve orta okulu Üsküdar İstanbul’da bitirdim. Kuleli Askeri Lisesine girdim ve askerlik hayatım o gün başladı. Peşinden Ankara Kara Harp Okulu ve Polatlı Topçu Okulu’nu bitirerek subay olarak, Çorlu’da göreve başladım. Aynı yıl üniversite sınavlarına girerek, Ankara Hukuk Fakültesi’ne kayıt yaptırdım. Birinci sınıfı geçerek İstanbul Hukuk’a yatay geçiş yaptım. Daha sonra, bir nedenden dolayı silahlı kuvvetlerden ayrılarak yurt dışına gittim. Londra’da dil eğitimini tamamladıktan sonra, Westminister Ünivercity de hukuk eğitimi aldım. Bir süre orada çalıştıktan sonra; 2000 yılında Türkiye’ye dönüş yaparak Büyük- çekmece’ye yerleştim. O günden beri, Büyükçekmece’de KARAL Hukuk Bürosu kurucu avukatı olarak çalışmaktayım. *Subay kökenli birisiniz. Birçok sıkıntılar yaşadınız. Bunları hatırlatmak istemem. Ancak; subay olarak da önemli görevler yaptığınızın bilinmesini isterim. -Burhan Karal: Askerlik dönemim, malesef ükenin sıkıntılı dönemlerindeydi. O nedenle görevimizin dışındaki işlerle uğraşmak zorunda kaldık. Sonuçta genç bir teğmendik, üstlerimiz ne görev verirse onu yapıyorduk. Ara sıra da, normal işimiz olan birliğimizi her an şavaşa hazır halde tutma işini yapardık. Zaten tek gurur duyduğum alanım da oydu. Benim askerlerim, benim birliğim her denetlemeden ve tatbikattan başarılı olarak çıkardı. *Siz subaylığın yanında hukuk okudunuz. Yurt dışında da eğitim aldınız, avukatlığı neden seçtiniz? Haksızlığa uğrayanların hakkını aramak için mi? -Burhan Karal: Hukuk fakültesine girme sebebim, avukat olma isteğim değildi. Ben; iyi bir asker olmak istiyordum. İyi bir asker, askeri bilginin dışında hukuk, sosyoloji ve psikoloji bilmek zorundadır. O nedenle, hukuk eğitimi aldım. Eğer askerlik mesleğimle ilgili hayallerim yıkılmasaydı, avukat olmayacaktım. Ancak; şimdi şunu söyleyebilirim, dünyaya elli kere de gelsem her seferinde avukat olmak isterim. *Bölgede tanınan, önemli bir avukatsınız, hangi alanlarda çalışmalarınız var? - Burhan Karal: Büromuzda çalışan genç meslektaşlarımız var. Mümkün olduğunca, her birinin belli konularda uzmanlaşmasını sağlıyoruz. Ancak; her dosya ve her konuda ortak inceleme ve karar alma sürecimiz var. İşte bu uzmanlaşma alanları, o süreçte işe yarıyor. Bizim göremediğimiz detayı diğer arkadaş görüyor. Hata yapma ihtimalimizi sıfıra indirmeye çalışıyoruz. *Evet; asker kökenli ve avukatsınız. Ama; sizin bir de siyasi yönünüz var. Önemli görevlerde bulundunuz. Peki, neden siyaset? -Burhan Karal: Siyaset aslında hukuk ile iç içe bir kavram. Sonuçta bu ülkede kanunlar, mecliste siyasetçiler tarafından çıkarılıyor. Avukatların siyasetle uğraşması, siyasete ve çıkacak yasalara katkı sunar. Siyasetçilerin hukuksal açıdan, daha az hata yapmasını sağlar diye düşünüyorum. *Siyaseti bilen bir kişi olarak; ülkedeki siyaseti nasıl buluyorsunuz? Burhan Karal: Televizyonlarda bir dizi var. “Doğduğun Ev Kaderindir” isimli. O sözü şöyle değiştirebiliriz. Doğduğun ülke kaderindir. İngiltere’de bulunduğum sürede, şunun farkına vardım. Onlar, bizim çocuklarımızdan daha akıllı, daha zeki, veya daha çalışkan değildi. Aksine, bizim çocuklarımız hem daha zeki, hem daha çalışkan, üstelik daha hırslı idi. Peki neden, onlar bizim çocuklarımızdan daha rahat, daha özgür ve daha az korkusuz yaşıyorlardı? Yıllarca bu sorunun cevabını aradım. Sonuçta devletin ve sistemin onlara bu ayrıcalığı sağladığını fark ettim. Yani problem yönetimde idi. Ve de, devletin modernleşmesi de, ancak bilinçli siyasetle mümkün olabilirdi. *Siyasilerin siyasi dilini, siyasi jargonunu beğeniyor musunuz? -Burhan Karal: Ülkemiz de, siyaset ve siyasetin dili her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Şimdilerde Kasımpaşalı bir omuzu kırık mahalle kabadayısı jargonu moda. Sorduğunda; halk böyle istiyor deniyor .Unuttukları nokta şu; siyasetçi, toplumu ileriye, medeniyete taşıyacak kişidir. Halk böyle istiyor denilerek, altı yaşındaki bebeklere tecavüz edilmesine, sessiz kalacak kadar insanlıktan çıkmış aşağılık kişi değildir. *Şu anda; siyasete aktif olarak katılıyor musunuz? - Burhan Karal: Ben; sosyal demokrasinin en doğru en adil bir yaşam sağlayarak, çocuklarımızı geleceğe hazırlayacak en açık fikirli sistem olduğuna inandığım için, benim düşüncelerime en yakın gördüğüm CHP de siyaset yapmaya başladım. Ancak; siyasi partiler kanununun hukuktan anlamayan kişilerce hazırlandığını zannediyorum. Çünkü; siyasi partiler kanununun demokrasi ile ilgi ve alakası yok. O nedenle, fazla bir şey yapamayacağımı anladım. Şu anda siyasetle uğraşmıyorum. Mümkün olduğunca, gençlerin eğitimine katkıda bulunmaya çalışıyorum. Bu bana, daha faydalı bile geliyor. İleride belki, örnek aldığım büyük yazar Aziz Nesin gibi bir okul açmayı hayal ediyorum. *Avukat olan oğlunuz Cemal Karal’a siyaseti önerir misiniz? -Burhan Karal: Her avukat, siyasetle uğraşmalı, hatta her kes siyasetle uğraşmalı. Çünkü; siyaset bizim hayatımızı şekillendirir. Kötü siyasetçi, toplumları birbirine düşman eder. Komşuluk biter, insanlık biter. Kötü siyasetçi; adalete dokunur adalet biter. Ortalık mafya çakallarına kalır. Kötü siyasetçi, yanlış kararlar alarak, hepimizi yoksullaştırır. Çocuklarımız beslenemez, iyi eğitim göremez, onun bunun tetikçisi olur. Siyaset hayatidir, elzemdir, herkes siyasetle uğraşmak zorundadır. Aksi halde; hayatımızı üç, beş siyaset esnafı çakalların eline bırakırız… *5-6 Ay sonra seçim var. Siyasette önemli deneyimi olan biri olarak, Cumhur İttifakı’nı mı, Millet İttifakı’nı mı şanslı görüyorsunuz? * Röportaj için teşekkür ederken; bir- iki sözcüklerle, şu kelimelerin sizce ne ifade ettiğini cevaplar mısınız? *Siyaset ? Haklarımızı kaybetmemek için, vermemiz gereken ve zorunlu olduğumuz mücadele. *Güven, doğruluk, iyilik? İnsan olmanın gerekleri. *Savaş? Ortak menfaatlerin kabulünü zor kullanarak sağlamak. *Barış? Ortak menfaatlerin kabulünü siyaset yolu ile sağlamak. * Kazanmak? İyidir ama, tehlikelidir. Sizi rehavete sürükleyebilir. *Kaybetmek? Bir dahaki savaş, için bir defa daha tecrübe demektir. *Hizmet? Görevinizi laiki ile yapmak demektir.
|
275 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |