• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/halilerem.yerli

Yine seçim yaklaştı

Bu yazı; Mart 2014 tarihinde yapılan seçimle ilgili bir yazı. Yineleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum. Şöyle ki:

Evet, 30 Mart seçimlerinin kesin galibi, (2014) AK Parti, CHP, MHP değil, Erdoğan. Bu seçim; AK Parti, diğer partiler ile değil, Erdoğan ve diğer partiler arasında geçti. Erdoğan; mağduru oynayarak, devlete ve kendine  tuzak kurulduğunu, asıl  amacın devleti ele geçirmek olduğunu dillendirerek, hep bu temayı işledi. Çok güzel de işledi. Bunu iyi tutturdu. Gerçi biraz hataları oldu ama, mağduriyeti  yine çok iyi oynadı...O nedenle de AK Partili seçmeni iyice kemikleştirdi. CHP ve Kılıçdaroğlu’na gelince; taktik hatası yapıldı. ‘Başçalan’ sözleriyle Ak Parti seçmenini iyice kemikleşme açısından kamçılamış oldu. O da hep bu temayı işledi. Bence, yanlış taktikti. AK Parti’den bazı kesimleri kazanacağı yerde, adeta Erdoğan’a daha sıkı bağlamaya teşvik etmiş  oldu. Seçmene yeni bir söylem, yeni bir gündem geliştiremedi.(Danışmanları siyaseti iyi okuyamıyor. Seçim müzikleri de eski hamam, eski tas) Bahçeli’ye gelince; Genelde milliyetçiliği işledi. O da, Erdoğan’a çok yüklendi. Onun bu taktiği de, AK Parti değil, Erdoğan Severlerini daha da kenetledi. Böylece Erdoğan’ın, dolaysıla AK Parti’nin başarılı olmasını sağladı. Hiç kuşku yok ki, bu başarı partinin değil, Başbakan Erdoğan’ın tek başına başarısıdır. Bunu böyle bilmek gerekir             

                                                            *****

Sevgili dostlar, yukarıdaki  kısa değerlendirmeyi biraz açalım. AK Parti’yi analiz ettiğimizde; bu parti tıpkı geçmişin ANAP, DYP özelliği taşıyor. Bir zamanlar ANAP çok güçlüydü. Bu güç, partinin adından değil, rahmetli Turgut Özal’ın gücüydü. Turgut Özal’ın elbet ki iyi ve kötü yanları vardı.(Bu tartışılabilir) Ancak; kim ne derse desin, ülkeye çağ atlattı. En ücra köye, yol, su, elektrik, telefon gitti. Sigara ve yabancı paraların taşınması nedeniyle, hapis suçu ortadan kaldırıldı. Serbest ticaret ekonomisi getirildi. Ancak insanlarımız özenti, meraklı olduğu için, ayağını yorganına göre değil, yorganı ayağına göre uzatmaya çalışınca yorgan yetişmedi. Ve de Turgut Özal cumhurbaşkanı olduktan sonra da, günden güne ANAP eriyerek yok oldu.

                                                            *****

Aynı durumu DYP için de söylemek mümkün. DYP’yi de Süleyman Demirel ayakta tuttu. O cumhurbaşkanı olunca DYP’de günden güne eriyerek ANAP gibi kayboldu. Yani bazı partileri liderler götürür. Parti isminden çok lider vardır. Tıpkı ANAP ve DYP gibi. Buna Fazilet ve Saadet, DSP’yi de ekleyebilirsiniz. MHP ise ideoloji partisidir. Yani belli bir ideolojiye bağlıdır. Lider değişse bile kolay kolay yok olmaz. CHP’ye gelince. CHP bir cumhuriyet partisidir. Cumhuriyet’le özdeştir. Kimi zaman uzar ve kimi zaman kısalabilir ama hiçbir zaman yok olmaz. Ancak, cumhuriyet yıkılırsa CHP yok olabilir.

                                                           *****

Şimdi gelelim 30 Mart seçim sonuçlarına: Yazımın başında özet olarak buna değinmiştim. Açıklamalarımızda da partide kişilerin mi, parti isminin mi önemli olduğunu vurgulamaya çalıştım. Yerel seçimden çok, genel seçim havasına sokulan 30 Mart seçimleri; AK Parti diğerleri değil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer partiler arasında geçen bir seçim oldu. Belirtmek isterim ki; Erdoğan bu seçimde sildi süpürdü. Hem de o kadar, yolsuzluk söylemlerine rağmen. Eğer Trakya ve sahil kesimi olmasaydı, CHP tüm ülkede 10 belediye bile çıkaramazdı. MHP’de gerekli başarıyı gösteremedi. Siyasi stratejiler yanlış kullanıldı.                                          *****

                                                            *****

 Erdoğan seçimlerde ne diyordu: “Kaset ve diğer görüntüler tamamen paralel devletin eseri. Amaç paralel devlet olarak, ülkeyi ele geçirmek. Hükümeti yıkmak, kendi düzenlerini kurmak. Bunlar Haşhaşi” gibi millete damardan seslenerek yanına almaya çalıştı. Bunda da başarılı oldu. Para dağıtmalar, yazım hileleri belki oldu, ama bunları bahane gösterip gerçeği örtmek mümkün değil.Peki CHP ne yaptı? CHP Kılıçdaroğlu, çok yoğun çalıştı. Bu doğru. Ancak; kurguyu tamamen Erdoğan üstüne kurdu. ‘Başçalan’ sözünü kullanarak, AK Partili mütedeyyin  kesimi ve Erdoğan severleri iyice bütünleştirdi. Hep karalama kampanyası yürütüldü. Hırsızlığın, arsızlığın, yolsuzluğun önlenmesiyle ilgilli bir kurgu ve proje geliştirilemedi. Bazı yanlış tercihlerde oldu. İstanbul kazanılacak yerde Sarıgül’ün sertliği, yumruk hikayesi İstanbul’u kaybettirdi. Yöneticilerin çoğu arasında bir ekip birliği, bütünlüğü olmadı. ‘Kırne’ oyunu misali, parti yöneticileri birbirine çelme takmaya çalıştı.

                                                           *****

Eğer seçmen gereğini yapmasaydı CHP, daha fazla kaybederdi.  Bence CHP’de yeni bir düzenleme ekibi kurulmalı. Gücünü partiden alan değil, partiye güç katacak insanlardan yararlanmak gerek. Eğer bir parti yetkilisi, değil parti üyesine  önemli bir kişiye bile; “Benim zamanımı alıyorsunuz” diye söylüyorsa CHP’nin daha da başarılı olacağı düşünülmesin. Parti için, cumhuriyet için, onurunu, gururunu ortaya koyanlara sahip çıkılmazsa, CHP iktidar beklemesin. Seçilen milletvekilleri, halkın adımı değil, etiket ve unvan için seçiliyorsa, CHP iktidar beklemesin. Daha çok şeyler yazılabilir. Ancak; sözümüz de yazımız da, hatta sazımız da dikkate alınmayacağı için, uzatmaya da gerek yok. Aynı durum MHP için de geçerli. Bu tür siyasi argümanlarla, Erdoğan’la başa çıkmanız mümkün değil. ‘Eğer Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa kurtuluruz” diyorsanız o da boşuna. Erdoğan Cumhurbaşkanı da olsa, Devlet Başkanı da olsa, ülkeyi yine o yönetecek. Bu gidişle işiniz zor. Halka güven verin  ve yeni bir sistem geliştirin…

                                                            *****

Evet; aynen yukarıda okuduğunuz  yazıları yazmıştım. Son cümle olaraak da; “ Erdoğan Cumhurbaşkanı da olsa, Devlet Başkanı da olsa, ülkeyi yine o yönetecek. Bu gidişle işiniz zor. Halka güven verin  ve yeni bir sistem geliştirin”demiştim. Sanıyorum ki, dediğim aynen çıktı. Şimdi ise şöyle değerlendirme yapmak istiyorum: Bu seçim ani seçim, baskın seçim. İki ittifak grubu oluştu. Cumhuriyet İttifakı  ve Millet İttifakı. İttifaklar olsa da bu seçim, Yine Erdoğan ve diğerleri arsında geçecek. Diğerleri derken; CHP, İYİ Parti, SP, DP ve HDP’yi söylemek istedim. Bu seçim zorlu bir seçim. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan çok zorlanacak. Karşısında  kendi gibi iyi hatip İnce var. Yıldızı parlayan bir Akşener, bir Karamollaoğlu var. HDP var. Bence bu defa da; Sayın Cumhurbaşkanı’nın taktiği biraz yanlış. CHP’ye; pislik, çöplük gibi sözler söylemesi de bunu gösteriyor. Evet bu seçim zorlu geçecek. Bunu da taktikler kazandıracak…(2014'ten bu yana saflar dışında, ne değişti!)

50 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
habertv999 izle

Takvim
Saat
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar33.865834.0015
Euro37.658837.8097
Hava Durumu
Çekmece