“Bu Ders İyi Bir Ders “   Adıyla bir köşe yazımı sizlerle paylaşmıştım. Ancak partiler halkın verdiği bu dersi anlamamış olacaklar ki, herkes birer kırmızı çizgi tutturmuş gidiyor. Halk da diyor ki; “Sen senin kırmızı çizgine değil, benim kırmızı çizgime bak. Sana verdiğim dersi iyi oku ve anla. Eğer anlamaz ve gereğini  yapmazsanız, öyle bir kırmızı çizgi çizerim ki, bir daha ‘yeşil geçi’ göremezsiniz. Haydi şu dersi bir daha okuyun”…

   Değerli dostlar, özellikle son üç ay siyasi partiler, siyasetle ilgilenenler ve de görevi gereği basın mensupları, adeta siyasetle yatıp siyasetle kalktı. Siyasi parti liderlerin miting maraton koşuları, yorumcuların, anketçilerin değerlendirmeleri günlerce halkımızı meşgul edip durdu. Her parti vaatlerini sıralayıp duyurdu. Çoğu zaman da siyasi liderler, rakip partilerin liderlerini  sözleriyle yerden yere vurarak halka duyurdu. İnsanları yönlendirerek, kendi partilerine çekmek için, adeta seferber olundu. Millet hep dinledi dinledi ve de ‘yeter be yeter’ diyerek 7 Haziran’da kararını verdi. Kararını verirken de ‘Biz halkız, dinleyiciyiz. Hep bize ders vermeye çalışıp durdunuz. Biz iyi öğrenciydik. Suskunduk. Halk olarak nefes alamaz duruma getirip baskıcı tavrınız bizi bıktırdı, usandırdı. Şimdi de biz konuşacağız. Siz bizi dinleyeceksiniz. Ders nasıl verilirmiş, bunu iyi anlayacak ve göreceksiniz” diyerek 7 haziran’da ilk dersini verdi. İşte halkın dersi partilere göre şöyle:

  AK Partiye ders:

Ders 1: Ey AK Parti, Siz 3 Y Formülüyle, yani “yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar” konusuna çözüm bulacağınız söylemiyle,  2002’de iktidara geldiniz. Bu halk, sizi birinci sınıf öğretmen yaptı.  Tüm yetkiyi de sana vermedi mi? Verdi. Bu ilk devre yeni öğretmenlik heyecanıyla o biraz iyi gittin sayılır.

Ders 2: İkinci sömestri  döneminde, baktın ki, sınıflar çok sessiz, ne desen ‘halk öğrencilerin’ sessiz sedasız dinliyor hiç ses çıkarmıyor. Ergenekon Destanı’nı destanlıktan çıkarıp bambaşka okutmaya çalıştın. Bunu kabullenmeyenin başına da balyozla balyozla, vurdun  vurdun durdun.

Ders 3: Son dönemde ise; ne yargı, ne kanun tanımamaya, bir paralel yapı söylemiyle halk denilen öğrencilerin  başını şişirip durdun. Sen de iyi bilirsin ki, paralel çizgiler ne kadar uzatılırsa uzatılsın birbirini kesmezler. Siz ne yaptıysanız iki paralel olarak birlikte yaptınız. Birbirinizi suçlamayın.

Ders 4: Yine siz, nasıl olsa bu 77 milyon öğrenci hep susuyor.” Ben istediğim dersi veririm. Hatta bazı öğrencileri (halkı) hak etmedikleri  halde, iyi notlarla ödüllendirir, bazılarını da dışlarım” dediniz. Ve de ne yazık ki, insanları kamplara böldünüz.

Ders 5: Devlet babanın vermiş olduğu öğretmenlik yetkisini, 77 milyonun  bir kısmının aleyhine kullandınız. Kaprislerinize kapılıp aldandınız. Maalesef objektiflik, eşitlik  adalet, hukuk notunuz çok kırık. 550 üzerinden size 258 hatta bu bile çok.

CHP’ye ders:

Ders 1: Kemal Kılıçdaroğlu, sen eğitim şefi olarak ve ders öğretmeni olarak iyiydin. Anlatımın da güzeldi. 77 milyon öğrenci olarak bunu kabul ediyoruz.

Ders 2: Dedik ya, eğitim şefi olarak iyiydin ama, senin de öğretmenlerin pek yeterli değil. Sınıfta olumlu hava yansıtmıyor. Bir kısmının iyi olmasına rağmen, bir kısmı ise biraz mağrur ve halk öğrencilerini hor görüyor. Ekibinin baştan sona çoğunu yenilemelisin.

Ders 3: 7 Haziran sınav sonunda, senin notun biraz kırdık gibi gözükse de, aslında bunun önemli bir nedeni var. HDP’li öğrenci kardeşler, öyle bir sele öyle bir baraja yakalanmışlar ki, onları o barajdan kurtardık. 3 önemli notunuzu  emaneten onlara verdik. Sana da 550 üzerinden 132 düştü.

MHP’ye ders:

Ders 1: Devlet Bahçeli, iyi bir öğretmen olarak, başöğretmenliği hak ediyorsun. Ancak: sınıfa hep asık sırat ve sert giriyorsun. 77 milyon öğrenci senden korkuyor. Konuşurken de biraz ses tonunu değişmelisin.

Ders 2: Dersleri hep milliyetçilik üzerine işliyorsun, biraz marjinallıktan kurtul.

Ders 3: Bak okul başkanlığı yönetimi kuruluyor. Sorumluluktan kaçma. CHP ile birlikte iyi ikili olup HDP’nin desteğini alma konusunda mızıkçılık yapma. Al sana 80 milletvekili.

HDP’ye ders:

Ders 1: Ey Selahattin Demirtaş, bak iyi dinle arkadaş. 77 milyona çok sıcak geldin. Söylemler, uzlaştırıcı ve birleştiriciydi. Sakın bu stili kaybetme.

Ders 2: Bak destekle barajı aştın. Barış dilinden şaşma. “Nasıl olsa barajı aştım” deyip, sakın ola Apo’ya, Kandille sel olup taşma.

Ders 3: Barış, dostluk, kardeşlik duygusunu unutup mızıkçılıp yapanlara sakın sakın bulaşma. Sana da 550 üzerinden 80.

Evet işte böyle; sayın siyasi liderler, hep siz halka ders verdiniz, şimdi de, halk size ders verdi. Bu verilen dersleri dikkate alarak bundan  sonra daha çok ve iyi çalışın. Benden söylemesi. Bu ders iyi bir ders ve de liderlere de son uyarı!...