Halil Erem Yerli
halileremyerli@gmail.com
Mehmet F. Saygın, yok mu saygın?
01/10/2021 Artvin’inmalpaşa ilçesi Kaymakamı Mehmet Faruk Saygın, okul ziyaretleri kapsamında Kemalpaşa Çok Programlı Anadolu Lisesi’ne yaptığı ziyarette, girdiği sınıfta kendisine "hoş geldiniz" diyerek elini uzatan öğretmeni “Haddini bil, sınıftan çık dışarıya bekle” diyerek sınıftan kovdu. Mehmet Faruk Saygın, aslında burada saygınlığını koruyamamış ve kendisine yakışanı yapmamıştır. Bence Kaymakam Saygın, İstanbul fatihi Fatih’in hocası Akşemsettin'e olan saygıyı bilmiyor ve hikayesini de hiç okumamış. İşte Fatih ve hocası Akşemsettin’in hikayesi: Okulların açıldığı bu günlerde eğitimin ve bilhassa öğretmenin öneminin öğrencilere kavratılması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Elbette bu öğrencilere sadece öğüt vermek ile kavratılacak bir durum değildir. Atalarımızın yol gösterici hikayeleriyle muhakkak daha etkili olacaktır. Osmanlı padişahımız Fatih Sultan Mehmet’in başından geçtiği rivayet edilen olay da öğüt niteliğindedir. Okunması ve öğrencilere okutulması gereken bir kıssadır. Yaramaz Fatih Fatih, küçükken oldukça yaramaz bir çocuktu. Yaramazlıklarının her birinde derin zekası ve ince becerisi hissediliyordu. Ayrıca cezalardan ve suçlamalardan kurtulmanın yolunu elbet buluyordu. O dönemlerde Fatih’in hocalığını Osmanlı Devleti’nin çok önemli bilim adamlarından olan Akşemsettin yapıyordu. Fatih haylazlıklarına onun yanındayken de devam ediyor, hocası Akşemsettin’in canını oldukça sıkıyordu. Hocası Akşemsettin ona kızdığında “Ben padişahın oğluyum, bana bir şey yapamazsın.” diye ikazda bulunuyordu. Çaresiz Hoca Akşemsettin bütün bunlara rağmen yine de çok başarılı bir öğretmendi. Fatih’in ahlak ve bilgisini oluşturan yapının temel taşının sağlayıcısıydı adeta. Ancak konu Fatih’in yaramazlıkları olunca işler karışıyordu. Akşemsettin, Fatih’i babasına şikayet etmeyi doğru bulmuyordu. Babasını kullanarak yaramazlıklarını sürdürmesinin bir şekilde önüne geçmesi gerekiyordu. Ama yaramazlıkların sonu gelmeyince ve Fatih aynı cümleyi tekrar ettikçe buna mecbur kaldığını üzülerek gördü. İstemeyerek de olsa Fatih’in babası II. Murat’ın huzuruna çıktı. Olup bitenleri tek tek anlattı. II. Murat’ın Planı II. Murat için Akşemsettin, çok değerli bir bilim adamı olmasının yanı sıra geleceğin padişahını yetiştiren bir öğretmendi. Padişahın bile öğretmene saygıda kusur etmemesi gerektiğini biliyordu. Bunu Fatih’e de öğretmesi gerektiğini düşünerek bir plan yaptı. Planını hemen Akşemsettin’e anlattı. Akşemsettin bu plan karşısında oldukça şaşırdı. Padişaha bu planı uygulama konusundaki endişelerini dile getirdi. Fakat padişahın emri ile bütün endişelerine rağmen planı uygulamak zorunda kaldı. Fatih’in Şaşkınlığı Ertesi gün Fatih ve Akşemsettin ders yapıyordu. Fatih, her zamanki gibi arkasında koskoca bir padişahın olduğunu düşünerek ve buna güvenerek yaramazlıklarına devam ediyordu. Tam o sırada içeriye bir anda babası II. Murat girdi. Fakat içeri girerken ne kapıyı çalmış ne de dersi böldüğü için özür dilemişti. Akşemsettin derhal yerinden kalkarak padişaha dersi bu şekilde bölemeyeceğini sinirle söylemiş ve bir tokat atmıştı. Bunun üzerine padişah mahcup bir şekilde sınıftan çıkmıştı. Tekrar geldiğinde ise kapıyı çalmış dersi böldüğü için özür dilemişti. Bütün bu yaşananları Fatih hayretler içerisinde izlemişti. Gördüklerine inanamamış, hocasını korkutmaya çalıştığı babasının hocasından nasıl korktuğuna ve ona nasıl saygı gösterdiğine şahit olmuştu. Kalıcı Erdemler Aslında bu yaşananlar planın parçasıydı. Ama Fatih’in üzerinde çok büyük bir tesiri olmuştu. Belki daha sonrasında olayın aslını öğrenmişti ama hocasına olan saygısını o günden sonra asla yitirmemişti. Hatta padişah olup yaşı ilerlediğinde dahi huzura hocası geldiğinde yerinden kalkıp ona yer göstermeyi ihmal etmemişti. Fakat Fatih hocasının yanına gittiğinde Akşemsettin yerinden kalkmıyordu. Mahmut Paşa bir gün dayanamayarak böyle davranmalarının sebebini sormuştu. Bunun üzerine Fatih; hocasına duyduğu saygıdan dolayı bu şekilde davrandığını, hocasının ise ilminin izzetini korumak için ayağa kalkmadığını söylemişti. Tarihimizde daha bu konuda anlatılacak birçok kıssa vardır. Ancak bütün bunları bulmaya ve anlatmaya ne ömür yeter ne de kelimeler. Ne mutlu ki bize böyle güzel bir devletin evlatlarıyız.(alıntı) Ke |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Atam: Ayıp bize vah bize!.. - 10/11/2024 |
Evet ATAM; Ayıp bize, yazık bize. vah bize!.. |
Cumhuriyet ve Atatürk - 30/10/2024 |
“Milleti yine kendi gücü kurtaracaktır” |
Ve öpülesi eller - 29/06/2024 |
Hiç kuşku yok ki, her mesleğin kendine özgü bir değeri var. Yani her meslek önemlidir ve her mesleğin topluma bir hizmeti vardır. |
deneme yazısı - 26/04/2024 |
deneme deneme |
“ Bütün cihan Bilmelidir ki!” - 26/04/2024 |
Sevgili dostlar; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104.Yılı’nı kutladık. |
Cumhuriyet ve Atatürk - 26/10/2023 |
‘Türkiye Devleti’nin yönetim biçimi Cumhuriyettir’ 29 Ekim’de de bu yasa TBMM’de “Yaşasın Cumhuriyet” alkışlarıyla onaylandı. |
CHP Meclisi terk etti - 14/10/2023 |
Silivri Belediye Meclisi; 2024 Mali yılı bütçesi ve Performans programını içeren tek gündem maddesini görüşmek üzere toplandı. Toplantı; Başkan Volkan Yılmaz ve CHP Grup Başkanı Melih Yıldız arsında yaşanan sözlü gerilim üzerine CHP meclisi terk etti |
Sekiz yıl önce ne demişiz! - 15/03/2023 |
Bu yazı; Mart 2014 tarihinde yapılan seçimle ilgili bir yazı. Yineleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum. Şöyle ki: |
Ve artık “SİLİVRİ SOĞUK!” denmeyecek! - 11/09/2022 |
Silivri Belediye Meclisi’nin Eylül 2022 toplantısında konuşan Başkan Yılmaz, Silivri Cezaevi’nin isminin Marmara Cezaevi olarak değiştirildiğini anlattı. Bundan böyle ,Silivri Cezaevi ima edilerek, “Silivri soğuk” denilemeyecek. |
Devamı |